| |||||||||
|
Monday, December 16, 2013
Türkiye Yerel Yeşil Enerji Platformu E-Bülten #1 - 15 Kasım 2013
Friday, November 15, 2013
İlk Bültenimiz Yayınlandı!
Dünyadan en son yerel yenilenebilir enerji proje, mevzuat ve trendlerini takip edebileceğiniz, 15 günde bir yayınlanan e-bültenimizin ilk sayısı yayınlandı! İlk bültenimizi, ve bundan sonra yayınlanacak olan bültenlerimizi e-mail yoluyla almak için http://yerelyesilenerji.blogspot.ca/p/bize-katln.html adresinden platformumuza kaydolabilirsiniz.
Haydi Türkiye kendi enerjini üretmeye!
Haydi Türkiye kendi enerjini üretmeye!
Monday, September 16, 2013
Yenilenebilir Enerjide Yerel Mülkiyet: Dünyadan Örnekler ve Türkiye’nin Potansiyeli
Mümtaz Derya Tarhan / 4 Eylül 2013
27-29 Haziran 2013 tarihleri arasında
düzenlenen 3. Uluslararası %100
Yenilenebilir Enerji Konferansı (IRENEC), dünyanın dört bir tarafından bu alanda
çalışma yapan şirket, devlet kurumu ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerini ve
akademisyenleri İstanbul'da bir araya getirdi. Bu konferansta yenilenebilir
kaynakların önce yerel, sonra bölgesel ve ulusal, ve en nihayetinde de küresel
seviyede enerji ihtiyacımızı %100 karşılayabilmesi için engellerin tespiti ve
izlenebilecek rotalar üzerine odaklanıldı. Herkesin hemfikir olduğu konu da bu
geçişin toplumsal bir hareket seviyesine gelmeden gerçekleşemeyeceği idi.
Uzun yıllardır bir çok uluslararası konferans
ve toplantıda bu hareketin geliştirilmesinde yerel toplulukların ve bireylerin
yenilenebilir enerjiye olan bakış açılarının kritik bir faktör olduğu
konuşulmaktaydı. Bu bakış açısını da olumlu yönde değiştirebilmek için,
topluluk ve bireylerin yenilenebilir enerji sektörüne doğrudan üretici olarak
katılmalarının, ve bu üretimden doğacak ekonomik, çevresel ve toplumsal
faydaları kendilerinin deneyimlemelerinin öneminin altı çizilmekteydi. Hatta WWEA'nın (Dünya Rüzgar
Enerjisi Birliği) geçen seneki küresel konferansının ana konusu 'Community
Power', yani yenilenebilir enerjide kolektif mülkiyet modelleri idi.
Bu konunun Türkiye'de daha yaygın olarak
tartışılması, dünyadan iyi örneklerin paylaşılması ve potansiyel mülkiyet
modellerinin tartışılması için IRENEC'in bu seneki programına ilk defa ''Enerji Üretiminde Kolektif Mülkiyet ve Enerji
Kooperatifleri Hareketi'' isimli bir panel dahil edildi. Bu panelin eş
başkanlıklarını Türkiye'de yenilenebilir enerji ve yerel yönetimler için iklim
planları alanlarında çalışmalarını sürdüren Dr. Baha Kuban, ve The
Community Power Report isimli
küresel çapta bir yerel enerji platformun kurucusu ve direktörü olan Mümtaz
Derya Tarhan yaparken, ''yerel enerjinin babası'' olarak tanınan Danimarkalı
Preben Meagaard da konuşmacı olarak panele iştirak etti.
Dr. Baha Kuban panelin açılış konuşmasında
kooperatiflerin, özellikle ekonomik kriz zamanlarındaki ekonomik
sürdürebilirliklerinden, ve demokratik ve paylaşımcı yapıları sayesinde teşvik ettikleri
toplumsal değişim ve gelişimden bahsetti. Son olarak da Türkiye'de
yenilenebilir enerji kooperatiflerinin doğru bir mevzuat ve destek
mekanizmalarıyla yaygınlaşabileceğinden, ve yerel yönetimler, siteler ve gıda
kooperatifleri gibi değişik aktörlerin de enerji üretimi için bu mülkiyet
modeline yönelerek yüksek seviyede faydalanabileceğinden bahsetti.
Ardından Preben Meagaard, yenilenebilir
enerji kooperatiflerinin 30 yılı aşkın süredir enerji sektöründe önemli
aktörler olduğu Danimarka'da bu sektörün nasıl bir toplumsal hareket yoluyla
başladığını ve çığ gibi büyüdüğünü anlattı. Sadece rüzgar enerjisi ile
ihtiyacının %23'ünü karşılayan Danimarka, bu konuda dünyanın önde gelen
ülkelerindendir. Ve Danimarka'da sayıları 100'ü geçen yenilenebilir enerji
kooperatifleri ülke genelindeki 3.000 rüzgar türbinleri ile toplam türbin
miktarının 3/4'üne sahip durumdadır, ve kooperatifler üye 150.000 aile
bulunmaktadır.
Preben Meagaard, Danimarka'da yenilenebilir
enerjide kooperatifçilik hareketinin büyümesindeki diğer önemli etmenler olarak
devlet tarafından sağlanan destek mekanizmalarını Bunlara örnek olarak da
kooperatiflere ayrıcalık sağlayan yenilenebilir enerji kanununu, ve ülkede
kurulan her rüzgar projesinin mülkiyetinin bir kısmının yerel topluluğa açılması
şartı sayılabilir. Aynı zamanda Sn. Meagaard, kooperatiflerin ortak
mülkiyet ilkesinin bireyler için enerji projelerine katılım maliyetini
düşürdüğünü, ve böylece de toplumsal kabulu artırdığını da belirtti.
Son olarak söz alan Mümtaz Derya Tarhan,
kolektif mülkiyet modellerinin topluluklara sağladığı ekonomik ve toplumsal
yararlardan bahsetti. Yerel mülkiyetli projelerin, özel sektör tarafından
geliştirilen projelere nazaran 1,1 ila 3,8 kat daha fazla istihdam
yarattığının, ve meydana gelen ekonomik faaliyetinin %50'sinden fazlasının
yerel ekonomiden kaldığının altını çizdi. Ortaklaşa yaşama kültürünü pekiştiren
ve bir 'demokrasi okulu' olarak tanınan kooperatiflerin, topluluk ve bireyerin
enerji üretim ve tüketimlerini kendi ellerine almalarına, ve geleceklerini
kendilerinin tayin etmelerine olanak sağladığına parmak bastı.
Son olarak da, yenilenebilir enerji
kooperatiflerinin hem kentte hem kırsalda; küçük, orta veya büyük ölçeklerde;
ve de yüksek veya düşük gelir seviyeli topluluklarda geliştirilebildiğini dünyadan
başarı örnekleriyle anlattı. İngilizce olan sunuma bu linkten ulaşabilirsiniz).
Sunumların bitmesiyle birlikte Türkiye'de
enerji kooperatiflerin geliştirilmesinin yolları, önündeki engeller, ve bir çok
paydaşın (yerel yönetimler, mevcut kooperatifler, siteler, eğitim kurumları,
vb.) nasıl bu projelerin geliştirilmesinde bir araya getirilebileceği
konularında panele seyirci olarak katılan bireylerle fikir alışverişinde
bulunuldu.
Panelin sonucunda Türkiye'de kurulacak bir
yerel enerji platformu vasıtasıyla bilgi paylaşımının sürmesi, ve seneye daha
kalabalık olarak yeni bir panelde buluşma kararı alındı.
Subscribe to:
Posts (Atom)